© Lider Güvenlik Sistemleri Tüm Hakları Saklıdır.
Adından da anlaşıldığı gibi pasif kızıl-ötesi (infra-red=IR) dedektörler pasif yani kendiliğinden üreten aygıtlardır. Foto-ışınları, ultrasonik veya mikrodalgaların tersine enerji iletmez ve yaymazlar. Sadece İR ısı enerjisi değişimlerini araştırırlar. Bütün nesneler -273 °C olan mutlak sıfır değerinden daha yüksek olan sıcaklıklarda sıcaklık oranlarına göre enerji yayarlar. Örneğin vücut sıcaklığı 37 °C olan bir insan sıcaklığı20 °C olan bir duvardan daha fazla enerji yayar. Böylece korunan bölgeden bir hırsız geçtiğinde (IR) ısıl enerjideki değişim dedekte edilir. Burada bir soru akla gelebilir: Duvarın sıcaklığı 37 °C ise ne olur. Bu durumda duvarın sıcaklığı insan vücudunun sıcaklığına yaklaştırıldığında dedektörün duyarlılığı azalır. Pratik olarak geri plandaki bütün kısımlar aynı sıcaklıkta olmayacaktır. Vücut sıcaklığı 37 °C olan bir insanın giyinmeye bağlı olarak elbisesinin dışındaki sıcaklığının da değişebildiğine dikkat etmek gerekir. Bu nedenlerden dolayıhatta çevre sıcaklığının 37 °C olması durumunda bile bu dedeksiyon hala güvenilirdir. Değişik PİR dedektörleri mevcuttur ve iki değişik dedeksiyon paterni vardır. Örneğin bunlardan birisi 75°- 800’lik bir açıyı ve 12 metreye kadar bir alanı kaplayan geniş açıpaternidir. Bu geniş açı paternli dedektörler duvar tiplerinde 270° ye kadar ve tavan tiplerinde 360° yapılmaktadır. Bir köşeye yerleştirildiklerinde bitişik iki duvar boyunca ısı kaynaklarının neden olduğu potansiyel yanlış alarmlardan kaçındıkları gibi odanın çoğunu kaplarlar. Şekil 2.4a da görüldüğü gibi dedeksiyon paterni aktif olmayan alanlarla ayrılmış, belli sayıda duyarlı açısal ışınlardan oluşur. Herhangi bir kişi veya hırsız aktif ve aktif olmayan alan arasındaki bir sınırı geçtiğinde dedekte edilir. Buradaki ışın yayılan ışın anlamında olmayıp fresnel merceklerin yapımından kaynaklanan algılama paternidir. Diğer dedeksiyon paterni uzun ince ışınlardan oluşan uzun mesafeli patern’dir. Bazıdedektörler Şekil 2.4b de görüldüğü gibi yanlış alarmlara duyarlı olmayan dengeli iki ışın kullanırlar. Bunlar tipik olarak hol ve koridorlarda ve bazen foto-ışınlarının yerine kullanılırlar ve dedeksiyon mesafeleri 30 m-300 m arasında değişir. Halihazırda mevcut bazı IR dedektörler kapağındaki fresnel merceğin tersine çevrilmesi ile isteğe bağlı olarak geniş ve uzun algılama paternleri arasında geçiş yapabilmektedir.
PASİF KIZILÖTESİ DEDEKTÖRLER ve ÇALIŞMA SİSTEMİ
ALARMI ENGELLEYİCİ ETKENLER
Pasif IR dedektörleri uygulanırken hatırlanması gereken en önemli şey dedeksiyon paterninin gözden geçirilmemesi ve denetlenmemesidir. Yani kızıl ötesi enerji herhangi bir inşa malzemesinden geçemeyeceğinden yığılı karton kutular, yeni ilave edilmiş duvarlar, vb. dedeksiyonu engelleyecek ve hiç alarm meydana gelmeyecek ve bu kapsama kaybının göstergesi olmayacaktır. Dedeksiyon ünitelerinin bazen bir darbe sonucu doğrultuları da bozulabilir. Burada da yine kapsama kaybı gözden kaçabilir. Ultrasonik ve mikrodalga dedektörlerinde olduğu gibi tek çözüm test alanının düzenli olarak yürüme testinden geçirilmesi gerekir. Çift ışınlı dar ışın ve uzun aralık IR dedektörleri kullanılırken ünitenin iki ışın yan yana olacak şekilde monte edilmesi gerekir. Yanlış monte edildiğinde (bir ışın diğerinin üzerinde) bir hırsız iki ışını aynı zamanda kesecek ve bu hatalı dedeksiyonla sonuçlanacak veya dedeksiyon gerçekleşmeyecektir.
YANLIŞ ALARMLAR
Pasif IR dedektörleri ısıya veya daha uygun anlamıyla sıcaklık değişimine tepki verir. Sıcaklığında çok ani değişim olan birşey potansiyel yanlış alarm nedenidir. Buna tipik örnekler ışıklar ve açık elemanlı elektrik ısıtıcıları gibi ısıtıcı tipleridir. Çoğu kalorifer radyatörleri ve diğer ısıtıcılar dedekte edilemeyecek kadar yavaşça ılık hale gelirler. Alarm sistemi konulduktan sonra tesis edilen lambalar da probleme neden olabilir. Belli bir süre alarm sistemi düzgünce çalıştıktan sonra problem oluşursa sonradan takılan ışık kaynağına şüpheli olarak bakılabilir. Geniş açı tipli IR dedektörler ışık veya diğer problem kaynağının kör segment içine düşürülmesi için yeniden ayarlanabilir. Şayet bu pratik değil veya iki veya daha fazla problem kaynağı varsa bu durumda tek alternatif veya problem kaynağının veya kaynaklarının yerini değiştirmek veya bunları dedektörün görüş açısından ekranlamaktır. Hemen hemen her malzeme bir ekran veya kalkan olarak görev yapabilir. Buna örnekler tahta, karton, kağıt, folyo taş, levha malzeme ve kuru duvar olabilir. Şayet ekranlama kullanılacaksa şunun akılda tutulması gerekir.
Bir hırsızın rahatlıkla dedekte edilmeden hareket edebileceğinden daha büyük kör alan meydana getirilmelidir. Kolayca tutuşabilecek malzemelerin yangın tehlikesine neden olacak şekilde ısı kaynağının yakınına yerleştirilmemelidir. Isıtıcı veya diğer aygıtların normal çalışmasını etkileyebilecek şekilde hiç bir malzeme yerleştirilmemelidir. Bir ekran olarak genişleyebilen veya delikli malzemeler kullanılmamalıdır. Hangi düzeltici aksiyon alınırsa alınsın kullanıcının gayretlerinin boşa gitmeyecek şekilde düzeltme metodu ve gerekliliğini anlaması yerinde olacaktır. Yanlış alarmların diğer potansiyel kaynağı kapsama alanı içindeki hayvanlardır. Dedektörden uzaklığı ve bağıl büyüklüklerine bağlı olarak köpek ve kediler probleme neden olabilir. Fare ve kuşlar dedektörün 50-100 cm yakınından geçmediği sürece probleme neden olma ihtimalleri azdır.
En iyi iddia kuşlar ve büyük hayvanların korunan alanın dışında tutulması olacaktır. Uzun, dar ışınlı lR dedektörler sıklıkla hayvanlardan kaçınmak için taban seviyesinde monte edilir ve yönlendirilir. Geniş açıtipli dedektörler ekseriyetle dedektöre yaklaşma ve kurcalamayı engellemek için dedektörün önüne yakın dedeksiyon sağlaması bakımından aşağı doğru yönlendirilmiş şekilde koruma ışınlarına sahiptir. Bu tip IR dedektörleri ile ünitenin yeteri kadar yüksek konularak iyi hırsız dedeksiyon kapasitesini sürdürürken taban seviyesindeki hayvanlardan kaçınmak zor veya mümkün olmayabilir.Normal olarak pasif IR dedektörleri uygulanmaları kolay ve iyi davranışlıdır. Ultrasonik ve mikrodalgaları yanlış alarm verdirebilen rüzgar, çift yönlü radyolar (telsizler), hava türbülansı, hareketli işaretlerden çok etkilenmezler. Pasif İR dedektörleri bir hırsız dedeksiyon ışın paternini enine geçtiğinde iyi duyarlılık ve ışın paternini boyuna geçtiğinde ise en az duyarlılık gösterirler. Bu ultrasonik ve mikrodalgaların tersine bir durumdur.
ULTRASONİK HAREKET DEDEKTÖRLERİ
Ultrasonik hareket dedektörü aktif, hacimsel tip bir aygıttır. Bir veya birden fazla vericiden korunacak odanın tamamına veya bir kısmını dolduracak şekilde ultrasonik ses gönderir. Sesin frekansı insanların çoğu tarafından duyulamayacak kadar çok yüksek fakat köpekler veya diğer hayvanları rahatsız edebilir. Bir hırsız veya izinsiz bir kişi bu boşlukta hareket ettiğinde ses enerjisinin frekansında Doppler kayması adıverilen bir kayma meydana getirir. Kaymış bu frekanslar bir veya birden fazla alıcıtarafından toplanarak hareket aksiyonunun varlığı dedekte edilir. Ultrasonik Doppler fikri ilk kez hırsız dedeksiyonu olarak kullanıldığında bilinmeyen nedenlerden dolayı aşırı derecede yanlış alarmlar vermekteydi. Ek olarak rekabetten daha büyük kapsama reklamında da bir yarış vardı. Bu vericilerin aşırı kullanılmasına ve akabinde verici arızalarına öncülük ediyor ve hırsızlar tarafından dedekte edilemeyecek teşebbüslere kapı açıyordu. Bu problemler hemen hemen bir hırsız dedeksiyon aygıtı olarak ultrasoniklerin sonunun gelmeye başladığını ifade etmeye başladı. Bununla beraber problemler aşamalı olarak tanımlandıkça alarm şirketleri bu problemleri bulup bunlardan kaçınmaya başladılar ve aygıtlar üzerinde de iyileştirme gerçekleştirdiler. Bu teşebbüslerden biri küçük rahatsız edici etkilere tepki olarak yanlış alarmları azaltmak için devrenin otomatik olarak duyarlılığının azaltılmasıdır. Bu sistemin uyku veya dinlenme moduna geçerek bir hırsızın dedekte edilmesini engelliyordu. Bu nedenlerden dolayı tanınmış şirketler bu metodu kullanmamaya başladı. Bununla beraber yakın geçmişte yapılan geliştirmeler ile makul dedeksiyon kapasitesi sürdürülürken yanlış alarm dedeksiyonu ihtimali büyük oranda düşürülmüştür. Anlaşılması gereken ve güvenli bir çalışma için düzeltilerek kaçınılacak bazı alanlar hala mevcuttur.
Bunlar ultrasonik aygıtın incelenmesiyle açıklığa kavuşturulabilir. Ultrasonik aygıtlar üç kategoriye bölünebilir: (1) mini sonik olarak adlandırılan her şeyi içinde barındıran tek üniteler: (2) ana-ek ve (3) çoklu kafa. Her şeyi içinde barındıran üniteler en küçük ve en ucuzdur. Yaklaşık 7,6 metre uzunluğunda ve en geniş noktasının yarısı kadar tipik bir eliptik kapsama sağlarlar. Kapsama paterninin yönlendirilmesi ekseriyetle tüm ünitenin kendi etrafında dönebilen hareketli bir dirseğe montajını gerektirir. Sınırlı kapsaması ile bunlar tipik olarak küçük bir odanın veya geniş bir alanda önemli değere sahip bir alanın korunmasında kullanılır. Gerekli olduğunda iki veya daha fazla ünite kullanılabilmekle beraber ana-ek tipi sistem ekseriyetle daha ekonomiktir ve en azından üç veya daha fazla mini ünite ile beraber kullanılabilir. Şayet her şeyi içinde barındıran iki veya daha fazla ünite aynıalanda kullanılacaksa bunların kristal kontrollü kullanılması gerekir. Yoksa frekanslarındaki cüzi farklılıklardan dolayı birbirini etkileyerek yanlış alarm verme ihtimalleri artacaktır. Hatta açık bir kapıdan diğer odadaki başka bir üniteye ulaşan ultrasound da bu probleme neden olabilir. Bir ana-ek sistem verici ve alıcı bir çift dönüştürücü içeren ana ünite, gerekli elektronik devre ve isteğe bağlı yedek bataryadan oluşur. Fiyatı her şeyi içinde barındıran bir üniteden daha fazla olmasına rağmen daha geniş bir kapsama alanı (12x6 m) sağlayabilir ve bazı üniteler kapsama paterninin biçiminin değiştirilme donanımına sahiptir. Ana-ek tipi sistemin en büyük avantajı pahalı olmayan ek dönüştürücülerin ana sisteme bağlanarak ek küçük bir maliyet ile kapsamanın artırılması mümkündür. Farklı sistemlere ek kapsama sağlamak için birden sekize kadar ek ünite bağlanabilir. Ek üniteler dış görünüşü ile ana üniteye benzer.
Bazı sistemler daha geniş esnek kapsama yapabilmek için farklı alıcı ve farklı vericilere veya yöne bağlıdönüştürücüler de bağlanabilir. Çok başlı sistemler geniş kapsama alanı için gerekir. Ana-ek sistemin tersine elektronik ve yedek batarya içeren ultrasonik kontrol kutusu dönüştürücü içermez. Ayrı verici ve alıcı dönüştürücüler ultrasonik kontrol kutusuna bağlanır. Bu sistemler ekseriyetle çeşitli yönlü veya yönsüz vericiler veya alıcıları veya alıcı-verici kombinasyonlarını üzerinde barındırabilir. Farklı sistemler 20-100 çift dönüştürücü çiftini barındırabilir. Bunların kapsayabileceği maksimum alan yer alanı olarak 18000 metre karedir. Bazı sistemler elektronik devreler ile tümleşik olarak yapılmış alıcılar kullanır. Bu zayıf sinyalin ön yükseltilmesini sağlayarak ekranlı kablo yerine bükülmüş çiftli iletken ile ultrasonic kontrol kutusuna bağlantı yapılmasını sağlar. Bu tesis masrafınıazaltır.Daha iyi sistemler ayrı bölge duyurusuna sahiptir ve büyük sistemlerde bu özellik girilen alanı belirlemeye ve yanlış alarmın yerinin bulunmasında çok faydalıolmaktadır.
YANLIŞ ALARMLAR
Ultrasonik sistem yanlış alarmları iki nedenden kaynaklanır: ultrasonik gürültü ve hareket. Doğru frekansta ultrasonik gürültü bir Doppler kayması ve akabinde alarm olarak dedekte edilecektir. İşitilebilen gürültüye ek olarak zil, alarm, ıslık, buhar ve sıkıştırılmış gaz kaçakları, sesli makina yatakları da yanlış alarma neden olan ultrasonik enerji meydana getirecektir. Böyle gürültülerin işitilebilen kısımları sıklıkla böyle problemlerin kaynaklarının teşhisinde yardımcı olmaktadır. Rastgele zamanlarda çalan klasik telefon zillerinin bir problem kaynağı olarak teşhis edilmeleri zordur. Şayet şüphelenilirse numara çevrilip telefon zili çaldırılır ve sistemdeki etkisi gözlenir. Şayet bir probleme neden oluyorsa telefonun içindeki gonglara bir miktar bant yerleştirilir veya telefonun altına ses emici bir altlık yerleştirilir. Geliştirilmiş ultrasonik sistemler ile bugün telefon zilleri artık problem olmamaktadır. Zaman saati ile kontrol edilen diğer zil türleri veya otomatik olarak çalışan makinalar ile böyle yanlış alarm kaynaklarının teşhisi zor olmaktadır. En iyi çözüm böyle şeylerin varlığını kullanıcıya sormaktır. Şayet varsa ziller çaldırılır ve makina, vb. çalıştırılır ve sistem üzerine etkisi not edilir. Yanlış alarmların en direk nedeni sıcaklık ve bağıl nem ile değişir. 21 °C civarında bir sıcaklık ve %38 civarında bağıl nemde ultrasonik dedektörün dedeksiyon aralığıminimumdur. Bu noktaların aşağısı ve yukarısında etkili aralık iki katı kadar olabilir. Şayet bir sistem minimum şartlarda kurulmuşsa sıcaklık ve bağıl nem bariz olarak değiştiğinde(örneğin 31 °C ve % 90 RH) dedeksiyon aralığı kapsamanın istenilmediği alanlara kayabilir ve bu alanlarda olası yanlış alarm kaynaklarınıdedekte eder. Sıkıştırılmış hava, buhar ve gaz kaçakları varsa kullanıcı tarafından tamir ettirilmelidir. Acil bir durumda kilim, sünger, lastik veya inşaat yalıtım malzemesi ultrasonik gürültü nedenini emmek için kaçak üzerine konulabilir. Kapsama alanı içinde hareketli bir cisim ultrasonik sistemde yanlış alarmların nedeni bir adaydır. Buna tipik örnekler rüzgarda çarpan kapılar, sallanan işaret levhaları veya diğer displayler, vantilatörler, makina ve benzeri şeylerdir. Vantilatörler, ısıtıcılar ve hava kondisyonerlerin neden olduğu türbülansı yanlış alarm meydana getirebilir. Geliştirilmiş filtreleme teknikleri ile bugünkü sistemler eski sistemlerin çok etkilendiği bu etkilerden daha az etkilenmektedirler. Bu özellikle hareketle işaret levhaları ve gıcırdayan kapılar gibi ileri geri hareket tipleri için doğrudur. Böyle durumların yanlış alarm nedeni sayılmaması doğru değildir. Tavana asılıısıtıcılar ve büyük hareketli parçalar veya büyük mesafeler kateden (30 cm) ünitelerin meydana getirdiği güçlü hava türbülansına dikkat edilmelidir.
ALARMIN ÇALIŞMAMASI
Yanlış alarmlara ek olarak düzgün çalışmayı engelleyen bazışeyler vardır. Dönüştürücülerin önünün tıkanması buna yaygın bir örnektir. Şayet kullanıcı yeni bir büro veya depo yapmak için duvar örer veya dönüştürücülerin monte edildiği orijinal tavanın bulunduğu yerden aşağı asma tavan yaparsa bu problem ortaya çıkabilir. Diğer bir örnek bir marketin deposunda çalışmaların en yoğun zamanlarda karton kutu veya diğer malzemelerin yığılarak depo edilmesidir. Sistemin tesisatı hasar görebilir veya dönüştürücülerin darbe sonucu istenilen alanı kapsamayacak şekilde yönlerinin bozulmasıdır. Sıcaklıktaki ve / veya bağıl nemdeki değişimler de kapsama alanını azaltabilir. Bu nedenlere karşı tek güvenli çözüm kullanıcının günlük yürüme testi yapması ve yetersiz kapsamayı rapor etmesidir.
ULTRASONİK ALARMLARDA PROBLEM GIDERME
Bir ultrasonik sistemde problem gidermek için dikkat edilmesi gereken çok nokta vardır. Bunların çoğu önceki kısımlarda değinilmişti. Diğer herhangi bir problem giderme durumunda olduğu gibi uygun ve doğru işlem ne yapıyor olduğunuzu ve iyi girişim planına sahip olduğunuzu bilmektir. Yanlış alarm kaynakları aranırken problem iki alana bölünür yani gürültü ve hareket. Ultrasonik kontrol kutusundaki bütün verici dönüştürücülerinin bağlantısını kesiniz. Şayet bu kolaylıkla yapılamıyorsa her şeyi içinde barındıran veya ana ünitede olduğu gibi verici birkaç katlı kumaş ile örtülür. Alıcı dönüştürücülerinin bağlantısınıkesmeyiniz veya örtmeyiniz. Üreticinin yönergesine uygun olarak ultrasonik kontrol kutusuna test aletini bağlayınız. Ölçü aletinin gösterdiği gürültü miktarını gözleyiniz. Bu gürültü telefon, diğer ziller veya ıslık, makina, vantilatör veya diğer ses çıkaran aygıtlardan kaynaklanabilir. Teşhis edildikten sonra bunu gidermek için gerekli adımları atınız. Şayet problem giderilemezse verici gürültü kaynağına yakın olacak şekilde verici ve alıcının yerlerini değiştiriniz. Böylece alıcı problem kaynağından uzaklaşır ve problem çözülebilir. Ana-ek veya çok başlı sistemlerde gürültü kaynağını öncelikle ayırmak gerekir. Bu alıcı gruplarının ve sonra grup içindeki ayrı alıcıların bağlantısının kesilmesi ile yapılabilir ve böylece problemin kaynağının bulunduğu alan belirlenebilir. Şayet problem ultrasonik gürültü olarak gözükmüyorsa bu durumda cisim hareketi veya hava türbülansının varlığı keşfedilmelidir. Bu vericilerin yeniden bağlantısı veya üzerlerindeki örtünün kaldırılması ile yapılabilir. Şayet ölçü aleti problemin varlığınıgösteriyorsa şüpheler doğrulanmış olur. Doğru test sonuçlarının alınması için vantilatör, hava üfürücüler veya şüpheli makinaların çalıştırılması gerektiği unutulmamalıdır. Sonuç olarak problemin çözümü için geçici olarak sistemin gruplara ayırma işlemi birden daha fazla dönüştürücüsü olan sistemlere uygulanabilir. Bölge ve gruplardaki dönüştürücülerin bağlantısı kesilir ve sonra problem bulununcaya kadar şüpheli bölge veya gruplardaki vericiler teker teker ayrılır.
MİKRODALGA HAREKET DEDEKTÖRLERİ
Mikrodalga hareket dedektörleri ultrasonik hareket dedektörlerine benzer şekilde enerji yayarlar ve hırsızın hareketinden kaynaklanan frekans kaymasını ararlar. İnsan kulağının duyabileceği sesin biraz üzerindeki frekans yerine yüksek radyo frekanslarında çalışırlar. Ilk dedektörler 915 MHz’de çalışmaktaydı. Bunlar bütün yönlere çalışabildiğinden anten etrafında 360°lik dedeksiyon paternine sahiptiler yani bir mikrodalga yerine bazen radar olarak da kabul ediliyorlardı. Bugünün mikrodalga hareket dedektörleri eski sistemin 11 katı olan 10,525 Ghz’de çalışmaktadır. Yeni sistem yöne oldukça bağlıdır. Kapsama alanı dönüştürücünün önündeki boynuz tipi bir anten tarafından belirlenir. Değişik boynuzlar Şekil 2.5’de görüldüğü gibi farklı mesafe ve kapsama açısı sağlarlar. Çoğu mikrodalga üniteleri tek uçludur yani enerjinin yayılması ve Doppler kaymasının tekrar geri alınması aynıünite içinde yer alır. Tabii ki frekanstaki bir Doppler kayması ünite tarafından bir hırsız veya izinsiz giriş dedeksiyonu olarak algılanır. Şekil 2.6’da Doppler kaymasıprensibine göre çalışan bir mikrodalga verici modülü görülmektedir. Tipik kaplama alan, 23 m uzunluğunda ve 11 m genişliğindedir. Çift uçlu başka bir tipte ise dedeksiyon paterni oldukça dar fakat uzundur. Tipik kaplama alanı 95 m uzunluğunda ve 5 m genişliği ve yüksekliğindedir. Bu üniteler çitle çevrili iç ve dış alanlarda çevre dedeksiyonu olarak kullanılır. Bu görüşe göre bunlar standart çift uçlu foto ışınlarının kullanıldığı prensibe uygunluk taşırlar. Bir mikrodalganın bir foto ışın üzerindeki avantajı mikrodalga ışın paterninin yükseklik ve ene sahip olmasıdır. Bu temelde bir kalem kalınlığında ışını olan foto ışında yapılan korumada olduğu gibi hırsızın alttan veya üstten geçebilme ihtimalini düşürür. Bir mikrodalga ünitesi tek bir ultrasonik üniteden daha pahalı olmasına rağmen daha büyük kapsama alanı ile daha ekonomik olabilir. Gerçekte bir mikrodalga ünitesi birkaç ultrasonik sistemin gerektiği bir alanı kapsayabilir. Azaltılmış tesisat işçiliğinin de dikkate alınması gerekir. Diğer taraftan yanlış alarm ihtimali yüksek şartlarda ekonomik de olsa mikrodalga sisteminin kullanılmaması gerekir.
YANLIŞ ALARMLAR
Yanlış alarmların en büyük tekrarlama oranı muhtemelen mikrodalga enerjinin inşaat malzemelerinden geçebilmesi gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Önceki 915 MHz’lik üniteler metal dışında hemen hemen her inşaat malzemesinden geçebiliyordu. Yeni 10,525 GHz’lik üniteler daha az nüfuz etme gücüne sahip fakat ahşap, cam, kuru duvar ve sıvadan yine geçebilmektedir. Taş duvarlar (tuğla, beton, taş) ise kolaylıkla nüfuz edilememektedir. Duvara nüfuz bazen bir ünite ile birkaç odanın korunabilmesi açısından avantaj gibi reklam edilir. Büyük dikkat edilmedikçe dedeksiyon paterni harici duvarlara veya bölme duvarlarına nüfuz ederek masum kişilerin yanlış alarm verdirmelerine neden olacaktır. Hatta bu problemi gidermek için duyarlılık ayarlansa bile yine zorluklar ortaya çıkabilir. Örneğin dış caddeden geçen bir kamyon yanlış alarmlara neden olabilir. Hatta binadan uzakta olmasına rağmen yaya kaldırımındaki bir yaya da yanlış alarmlara neden olabilir. Büyük kamyonlar potansiyel nüfuz etme problemini test etmek için daima pratik değildir ve şöyle bir test yapılabilir. Harici duvarların dışı boyunca sistem enerjili iken bir kapı taşıyınız. Bu kapıların ağırlığı hafif fakat iç kısımlarında bir metal ağ vardır. Plastik veya cam fıber ağ iş görmez. Kapı büyük kamyon kadar olmasa da dış duvara yakın olduğundan güvenilir bir testin yapılmasına izin verebilir. Burada hariç tutulmasıgereken bir durum binanın çok yakınından bulunan bir patika veya geçitten geçen kamyon olabilir. Şayet yanlış alarmlar yukarıdaki testler sonucunda meydana geliyorsa ilk eğilim duyarlılığı azaltmaktır. Bu kabul edilebilir fakat neticede dahili ortamda istenilen kapsama alanında güvenilir olmayan bir dedeksiyon noktasına erişilebilir. Daha iyi bir yaklaşım genelde dedektörün yerinin değiştirilme teşebbüsü olup nüfuz probleminin daha az problem olabileceği farklı bir duvara yönlendirilerek monte edilmesidir. Bazen dedektörün tabana bakma yerine daha yukarıyı görecek şekilde monte edilmesi mümkündür. Bu sıklıkla nüfuz problemini azaltacak veya elimine edecektir. Daha ileri düzeltici bir tedbir olarak nüfuz metal ile ekranlama suretiyle kontrol edilebilir. Yekpare levha metal, metal ekran teli veya metal folyo kullanılabilir. Hoş bir dekoratif etki için folyo duvar kağıdı kullanılabilir.
Bir uygulamada mikrodalgalar kuru duvarı ve plastik kanalizasyon borusunu geçmiş ve üst kattaki banyodaki tuvaletteki rezervuar boşaltıldığında yanlış bir alarm meydana getirmiştir. Problemin kaynağının teşhisinde alınan zorluktan sonra folyo duvar kağıdı borunun üzerine kaplanarak ekranlama yapılmıştır. Vantilatörler ve diğer hareketli makinalar da yanlış alarmlara neden olacaktır. Metal ekran telleri ile bazen hareketli aygıtın ekranlanarak mikrodalganın bunu görmemesi için kullanılabilir. Kullanıcıya bu ekranların toz birikiminden uzak tutması gerektiği söylenmeli ve vantilatör ve diğer hareketli aygıtların düzgün çalışması için yönlerini ayarlaması gerekir. Kullanıcıya aynı zamanda bu ekranların olması gereken yerde tutulması söylenmelidir. Ekranlama tekniklerinin kullanılması yerine alarm sistemi çalışırken vantilatör ve makinaların çalışmasının durdurulması genelde daha kolaydır. Bununla beraber otomatik kontrol edilen vantilatör veya makinalarda bu durum mümkün olmayabilir. Ekranlama yardımcı olabilir fakat metal yüzeyler genelde karışık bir lütuftur. Mikrodalgalar metal veya ince ağlı metal ekranlara nüfuz etmezken bunlar tarafından geri yansıtılacaktır. Bu yanlış alarmları üretebileceği beklenmeyen alanlara mikrodalgaların yansıtılması ile sonuçlanacaktır. Buna bir örnek bir mikrodalga dedektörün ön pencere üzerine doğru olarak monte edilip deponun içini görecek şekilde yönlendirilmesidir. Her şey depo içinde karşı duvarlara metal görünümlü rafların yerleştirilmesine kadar iyi çalışmış fakat mikrodalgalar metal raflardan yansıyarak pencereden dışarı çıktığında bir kamyonun geçmesiyle sisteme yanlış alarm verdirmiştir. Şayet rafların yerinin kaldırılması zor ise tek çözüm mikrodalga ünitesinin yeri değiştirilmelidir. Yanlış alarmların diğer potansiyel nedenleri metal çatılar, rüzgarda çarpan duvar ve kapılar, polis, itfaiye, ambulans, uçak, gemi telsizleri ve florosan lambalardır. Geliştirilmiş sistem tasarımları ile bu nedenler eski sistemlerde olduğu kadar problem oluşturmamaktadır. Özellikle ileri geri hareket ve florosan lambalar az bir problem gösterebilir. Çıkış güçlerine, uzaklık ve frekansına bağlı olarak telsizler bazen problemlere neden olabilir. Hayvanlar da büyüklüklerine ve mikrodalga ünitesinden uzaklıklarına bağlı olarak yanlış alarmlara neden olabilir. Diğer dedektörlerle karşılaştırıldığında mikro dalga dedektörler hava akımları, gürültüler veya ışıklar tarafından yanlış alarmlara neden olmazlar.
ALARMIN ÇALIŞMAMASI
Önceki kısımda açıklandığı gibi ekranlama problemi olan alanlarda metaller kullanılabilir. Metallerin tesisi kapsama alanının kaybına da neden olur. Buna örnekler metal folyo duvar kağıtları ile yeni dekorasyon veya metal depolama raflarının eklenmesidir. Böyle kapsama alanının dedeksiyonunun tek yolu kullanıcının bütün kapsama alanı içinde periyodik yürüme testi yapması ve kapsamanın olmadığıalanları rapor etmesidir. Bir darbe sonucu sistemin dedeksiyon kapasitesi kayba uğrayabilir. Burada da yine uygun kapsama alanının kontrol edilmesi için yürüme testi iyi bir metot olmaktadır. Yukarıdaki sistemin dışında diğer bir durum çift uçlu mikro dalga çevre tipi sistemdir. Burada sinyal yolunun işgal edilmesi bir alarm durumu oluşturacaktır. Çift uçlu foto ışınında olduğu gibi sinyal yolu denetlenmelidir.
YANLIŞ ALARMLAR - KORUMA UYGULAMALARI
Bir kasa veya diğer cisim korunurken cismin topraktan iyice yalıtılması gerekir. Bunun aksi durum yanlış alarm ile sonuçlanacaktır. Kapasitans alarm üreticileri ekseriyetle uygun yalıtıcı bloklar sağlamaktadırlar. Yaygın bir problem duyarlılığın çok yüksek kurulması eğilimidir. Yaklaşık 5-7 cm dedeksiyon aralığı ekseriyetle yeterli olacaktır. 30 cm veya daha fazla dedeksiyon aralığının kurulması ekseriyetle aşırı yanlış alarmlar ile sonuçlanacaktır. Diğer bir yaygın problem bir kasa veya korunan cisme yakın telefon, lamba veya elektrik aygıtının bulunmasıdır. Aygıt elektriksel olarak yalıtılmış olsa bile kapasitansı sıklıkla alarmı tetikleyecektir. Yakınlık sisteminın tesisatı yapıldığında yakınlık kontrolunun mutlaka toprağa bağlanması gereklidir. Bunun tersinin yapılması güvenilir olmayan operasyon ile sonuçlanacaktır.Şayet bir kasa veya korunan cisim bir bölme duvarının yakınına veya dışına yerleştirilirse korunan binanın dışındaki bir kişinin alarmı tetikleme ihtimali mümkündür. Bu problemden kaçınmak için korunan cisim duvardan uzaklaştırılır ve/veya duyarlılık azaltılır. Duyarlılığın güvenilir dedeksiyon noktasından daha aşağıazaltılması doğru değildir. Şayet yukarıdaki metotlar çalışmazsa kasa veya korunan cismin yeri değiştirilir. Şayet bu mümkün değilse son çare kasanın arkasına bir metal parçası yerleştirmektir. Burada herhangi bir metal levha kullanılabilir. Kenarlardan ve üstten 15-30 cm uzatılmış metal parçası kasanın üzerine düşmeyecek şekilde sabitlenmelidir. Ekran monte edildikten sonra dedeksiyon sisteminin yeniden ayarlanması gerekecektir. Şayet zorluk ortaya çıkarsa kasanın duvardan biraz uzağa çekilmesi kapasitansın azaltılması için gerekebilir. Normal operasyonunda bir kasa veya para kasası konut veya işyerinin alarmından ayrı olarak merkezi kapasitasyonda bir alarm hattına bağlanır. Bu bina güvenlik altına alınmadan önce işin kapanışında kıymetli eşyaların emniyete alınmasını izin verir. Bazen temizlikçi personeli veya geç çalışanlar alanda olabilir. Şayet bunlar korumaya alınmış cisme çok yaklaşırlarsa yanlış alarma neden olacaklardır. Böyle kişilerin yeterli uzaklıkta durması veya yaklaşmaması bilgilendirilmelidir. Alarmın çalışmamasının yaygın bir nedeni yanlış alarmdan kaçınmak için duyarlılığın çok düşük ayarlanmasıdır. Yanlış alarmlar kısmında ana hatları verilen düzeltici aksiyonlara ek olarak yeniden ayarlama bu problemi elimine edecektir. Diğer bir problem çok sayıda cismin korunma teşebbüsünde ortaya çıkar. Bir yerde birden fazla para kasası olması ihtimali düşük olmasına rağmen metal masalar ve dosya dolapları çok yaygındır. Bir dedeksiyon sistemi ile üreticinin belirlediği maksimum korunacak cisim sayısı aşılmamalıdır. Benzer bir problem yakınlık dedektörü kontrol kutusunun korunacak cisimlerden çok uzak yerleştirilmeye çalışırken oluşur. 3-6 m pratik bir sınır olmakla beraber bu kullanılan kablo tipi ve korunan cisim büyüklüğüne bağlıdır. Üreticinin talimatlarına uyulmalıdır.
YANLIŞ ALARMLAR - ÇİT UYGULAMALARI
Çim, çalı veya yabani otların algılayıcı hatlardan uzak olarak kesilerek düzeltilmemesi sonucu dallar rüzgarda uçabildiğinden yanlış alarmlara neden olabilir. Köpek gibi büyük hayvanlar probleme neden olabilirken fare gibi küçük hayvanlar problem olmaz. Hasar görmüş, kırılmış veya sarkmış algılayıcı teller veya hasarlı çit probleme neden olabilir. Çitlerin sürekli bakımda tutulması, tamir edilmesi algılayıcı tellerin yaylarla tutturularak ısıl genleşme ve çekmeye dayanıklı olmasının sağlanmasıözellikle gerekmektedir. Duyarlılığın çok düşük ayarlanması veya çok uzun çitin korunma teşebbüsü bir hırsızın dedeksiyonunda başarısızlıkla sonuçlanabilir.
CAM KIRILMA DEDEKTÖRLERİ
Takılmalarının çabuk ve kolay ve hasar görmelerinin zor olması bakımından cam kırılması dedektörleri gittikçe popülerlik kazanmaktadır. Bunlar küçük aygıtlar olup ekseriyetle camın üst kısmına bir yapıştırıcı veya çift taraflı bant ile iliştirilir. Burada kullanılan yapıştırıcının mükemmel olması gerekir çünkü pencereler ıslanabilir ve camdan algılayıcıya gelen şok dalgalarını aşırışekilde zayıflatmamalıdır. Bazı modeller sızdırmaz olmayan plastik kutularda özel mekanik anahtarlar ile donatılmış ve üreticiler kontak yüzeylerini kaplamış olmalarına rağmen korozyona maruzdurlar. Aynı testler sızdırmaz olmayan manyetik kontaklar ve vibratörlere uygulanır. Bunlarla ilgili tek önemli problem camdan sökülebilmeleridir. Bazı modeller cam kırılması karakteristiklerindeki frekansa ayarlanmış civa anahtarlar kullanır.Duyarlılık bir vidanın gevşetilip aygıtın döndürülmesi ile ayarlanır. Bunlar bir koruyucu döngüye doğrudan bağlanabilmekle beraber tepki zamanı oldukça kısa olduğundan sistemi tetiklemesi için test edilirken özel dikkat gösterilmelidir. Test camın özel bir çekiçle veya plastik tornavida sapı ile vurularak yapılır. Şayet çok sıkıayarlanırsa dedektör dedeksiyonda başarısız olacaktır. Çok duyarsız ayarlanırsa muhtemelen yanlış alarm verecektir. En iyi çözüm üretici tarafından sağlanan pals genişleticiye bağlanıp normal bir döngüye bağlamaktır. Bu durumda duyarlılık yanlış alarmları engellemek için düşük ayarlanabilir ve pals genişletici güvenilir bir dedeksiyonu garantiye alacaktır. Döngü tepki zamanı uygun duyarlılığı sağlamak için beş milisaniyedan daha az olmalıdır (bir pals genişletici kullanılmadığı sürece). Bir civalı tip ünite 25-100 milisaniye hızında döngüde kullanıldığında bir test çekicine tepki verebilir fakat hızlıbir cam kırılmasına tepki vermeyebilir. cam kırılmasını algılayan iki dedektör tipi görülmektedir. Bu dedektörün Tablo 2.1.’de teknik özellikleri görüldüğü gibi camın yakını veya üzeri yerine 7,6 m kadar uzaklığa yerleştirilebilmektedir. Cam kırılma ses frekansının dışındaki frekanslara karşı bağışıklık kazandırılmıştır.
GENEL UYGULAMA BİLGİSİ
Bu bölümde diğer bölümlerden farklı olarak genel kullanım hakkındaki açıklamalar dikkatinizi çekebilir. Hırsız dedeksiyon aygıtlarının seçimi, uygulaması ve servisi nadiren tam bir problem olarak ortaya çıkmamakta yani her uygulama yerine göre özel önlemlerin alınması gerekmektedir. Bazı servis elemanı ve tesisatçılar kendi tecrübeleri hakkında çok şey söyleyebilirken diğerleri özel bir problemle asla karşılaşmayabilirler. Buradaki amaç prensipleri açıklamaktır. Şayet her dedektör tipinin nasıl çalıştığı ve yanlış alarmların tipik nedenleri ve alarm çalışmaması iyi anlaşılırsa profesyonel olmak için yola çıkılmış demektir. Deneyim kazanıldıkça meslek yaşamı da gelişme gösterecektir. Dedeksiyon aygıtlarının çalışma prensiplerinin bilinmesine ek olarak hırsız dedeksiyon aygıtlarının her tipinin seçimi, uygulaması ve servisinde önemli olan bazıgenel kavramlar vardır. Gerçekte bu noktaların çoğu tüm bir alarm sistemine uygulanır. Buradaki nokta dedeksiyon aygıtının uygunca seçimi ve iyi bir şekilde uygulanmasıyla daha sonra gereken servis miktarı azalacaktır. Bir sistemin seçiminde bina ve müştemilatı dikkatlice denetimden geçirilmeli ve gerekli olan şu sorulara cevap aranmalıdır: Ne korunacak? Değeri nedir? Bu değerli eşyayı kim çalabilir? Buraya nasıl girebilirler? Böyle teşebbüslerin dedeksiyonu için en iyi metot nedir? Kaybı engellemek için ne tür tepki gerekiyor? vb. Tablo 2.2.’de dikkate alınması gereken bazı faktörler listelenmiştir. Alarmın gözden geçirilmesiyle sadece birkaç faktörün değil bunlardan bazılarının paylaşılamayan ortak özellikte olduğu görülmektedir. Örneğin yüksek risk uygulamasıiçin yeterli bir sistem pahalı olacak ve ekonomiyi karşısında bulacaktır. Bunun tersine yetersiz bir sistem uzun dönemde zayıf ekonomi ile sonuçlanacaktır. At çalındıktan sonra ahırın kilitlenmesi artık çok geçtir. Yapılabilecek en iyi şey güvenlik ve alarm sistemleri hakkında iyi bir temele sahip olmaktır.
Güvenliğiniz İçin Profesyonel Çözümler
Lider Güvenlik Alarm Kamera Sistemleri ANTALYA
Tel: 0242 323 11 90 Pbx Fax: 0242 323 38 29